Gerçekler hiç bu kadar acıtmamıştı. Kâbuslar her ne kadar ürpertici olsa da, hayallerin karanlık yüzünü yansıttıkları için daha tatlı geliyordu. Ya da gerçekten mazoşistim… Ama bir şeyden kesinlikle eminim. Gerçekler beyazdı. Sahte ve ihanet dolu... Tıpkı ben gibi… Kâbuslarsa siyahtı. Korkutucu ama güven dolu… Ölüm gibi…
30 Mayıs 2011 Pazartesi
3. Kişi...
Kaç yıl geçti aradan?
6 yıl mı? Ya da 7?
Ben unuttum geçen yılların hesabını....
Peki sen Erman'ım!
Yüreğime girdiğin günü unuttun mu 3. kişi?
Derinlerinde kaybolduğum düşlerinin en karanlıklarını...
Yatağımda ısınırken bedenim sen Olmayan'ın nefesiyle,
Aramızdaki soğuk duvarı aştım usulca...
Sırf senin olmak için...
İmkansızımdın belki ama... Yine de sevdim seni.
Aşk değil ihanetti yakan yüreğimi...
Sen 3. kişiydin imkansızım olan...
Yine de sevdim seni kimseyi sev(e)mediğim kadar...
Daha kaç yürek çürütmem gerek,
Senden yadigar "Kalp" yetmezliğini yenebilmek için!
Söyle! Kaç yürek daha ihanete uğrayacak varlığınla...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder